Ana Sayfa Özgeçmiş Eserlerim Deneyimlerim Ziyaretçi Defteri  
AKDAĞMADENİ ▼
Coğrafi Konum ▼
İlçe Kültürü ▼
Yöresel Yemekler ▼
Tarihi ve Turistik Yerleri ▼
Askerlik Şubesi
Eski PTT Binası
Rıfat Koç Konağı
Eski Hapishane Binası
TC Ziraat Bankası Binası
Küpçüoğlu Evi
Muşali Köyü
Bulgurlu Köyü
Hacı Hamamı
Çatalan Mağarası
Meşe Ağacı
Endüstri Meslek Lisesi
Tarihi Kilise
Kilise Camii
Karapir Köyü
Redif Kışlası
Belediye Başkanlarımız
Köylerimiz
Bunları Biliyor musunuz?
Akdağmadeni Karabaş Köpeği
Nasıl Gidilir?
Yazarlarımız
  Muşali Köyü  
Akdağmadeni Muşali Köyü
Muşali Köyü Akdağmadeni Yozgat
Muşali Köyü
Muşâli köyü,Akdağmadeni ilçemize 11 km mesafede ve ilçemizin kuzey doğusunda bulunan bir köydür. Meşhur Türk denizcilerinden Seydi Ali Reis Hindistan'dan dönerken Sivas'a uğramış, oradan Gen ovasına, sonra Kara Hisar-ı Berhamşah'a gelmiş ve Boz Ok'u geçip Hacı Bektaş'a ulaşmıştı.Bundan anlaşılıyor ki,Kara Hisar-ı Behramşah o zaman Sivas'tan,batı istikametinde Hacı Bektaş ve Kırşehir'e giden yol üzerinde bulunuyordu. Bu yol bir ihtimal Sivas,Yeni Han (Yıldız Eli),Kara Hisar-ı Behramşah,Kara mağra,Osman Paşa konaklarını takip ederek Hacı Bektaş'a iniyordu.

Burada bulunan kale ve türbe evvelce,birçok Avrupalılar tarafından ziyaret edilmiş,P.Wittek burada bulunan kitâbelerden en mühimlerini yayınlamıştır.Bu kitâbeler açıkta bulunduklarından şimdi,daha az okunabilir durumdadır.
Köyün içinde Ali Şîr tekkesi (zâviyesi) bulunmaktadır. Tekkeye ait bir vakfiye sureti,Müşali Kalesi'nin eski Kara Hisar-ı Behramşah olduğunu meydana koymaktadır.Şimdiki durumda Kara Hisar-ı Behramşah adı ilk defa Celalettin Karatay'ın Vakfiyesinde geçiyor. Vakfiyeden anlaşıldığına Göre orada Karatay'ın bir hamamı,kardeşinin bir medresesi, Behramşah'ın bir hanı, Câmi ve dükkânlar vardır. Daha sonra İlçenin adı Hamdullah Müstevfi'nin Nuzhetül'-kulûb'unda (eserin yazılışı 1340) görülmektedir. Adın geçen Müellife göre,buranın geliri 11600 altındır. Hamdullah Müstevfî'nin bu kaydı,Kara Hisar-ı Behramşah'ın tanınmış bir yöre olduğunu gösteriyor. Buraya, bir kale adı olarak, Kadı Burhanetdin (1382-1389) için yazılmış Bezm u rezm'de de ras gelinmektedir. Meskûr esere göre Burhanettin bu kaleyi Moğol emîrlerinden Nebi-ye vermişti. Nebi sonra Kadı Burhanetdin'den ayrıldı ve onun can düşmanı olan Amasya hâkime Emîr Ahmet ve Tokat hakimi Şeyh Necib ile birleşti. Fakat kadı Burhanetdin'in hücumları karşısında müttefiklerinin perişan olduğunu gören Nebi,Yıldırım Bayazıt'a iltica etti ve çok geçmeden Osmanlı ülkesinde öldü. Bunun üzerine Nebi'nin kardeşi kaleyi Kadı Burhanetdine teslim etti. Burhanetdin burayı Nebi'nin kardeşinin elinde bıraktı mı,yoksa başkasına mı verdi, bilinmiyor.
 
Behramşah Kalesi Muşali Köyü Akdağmadeni Yozgat
Behramşah Kalesi
Ankara savaşından az sonra Moğol beylerinden Gözler Oğlu'nun Kara Hisar-ı kuşattığını,fakat Çelebi Mehmed tarafından bozguna uğratıldığı bilinmektedir. Kalenin eteğinde, Şimdi çok harap bir durumda olan iki türbe bulunmaktadır. P.Wittek bu türbedeki mezar taşlarındaki kitâbeleri şöyle okumuştur. Bu kitâbe Nusret oğlu Müşâllim oğlu Ali'nin 875 (1470-1471) yılında öldüğünü göstermektedir. Adı geçen şahıslar hakkında vekayinâmelerde hiç bir bilgiye rastlanmmıyor. Diğer bir mezar taşındaki kitâbe ise, yine Wittek'e göre ,şöyledir: Bu kitâbe de yukarda ki kitâbenin sahibi Ali Çelebi'nin oğlu Mahmud'a aittir.Ayrıca kısmen okunan şu mezar taşı kitâbeleri de görülmektedir: Bu kitabelerin de Müşallim ailesine ait oldukları görülüyor. Müşallim adının menşei ve manası meçhuldür.Muşallim ailesinin varlığını XVI.yy da devam ettirdiği görülüyor.

19 numaralı ve 890 (1485) tarihli Tokat tahrir defterine göre, Kara Hisar-ı Behramşah, Zile ilçesine bağlı nahiyeler den biridir. Bu nahiyedeki köy ve ekinliklerden bazıları Müşâllim ailesinin tasarrufunda idi. Yöre de, Rûm (yani Sivas) vilayetinin pek çok yerlerinde görüldüğü gibi, mâlikâne-divâ sistemi uygulanmak ta, yani topraklar iki baştan tasarruf edilmektedir.
Eymirek (arapça),Köklek, Kara Sofu ve diğer köylü ve ekinlikler Müşâllim Oğlu Ali Beğ ile Ahmet Beğ'in mülkü ulunmaktadır. Bazı köy ve ekinliklerin mâlikâne hisseleri de asıl Kara Hisar'daki Ali Şîr zâviyesi ile Karabıyık ve Alça Koca zâviyelerine tahsis edilmiştir.Bu tahsisin müşallim ailesi tarafından yapıldığı anlaşılıyor.

Aynı devirde bütün Kara Hisar topraklarının divanî gelirleri ise Zile Zaîmi Kasım Beğ'e tahsis ediliştir ki, Kasım Beğ'de Müşâlim ailesinden ve adı geçen Ali Bey'in oğlu idi.982 (1574-1575) Tarihli defterde Ali Beğ, tabiî yukarda adı geçen Ali Beyde başkası olup onun neslinden gelmektedir. XV.ve XVI asırdaki Türk ailesine dair bildiklerimiz bundan ibarettir.
Kara Hisar-ı Behramşah evvelce belirtildiği gibi Zile kazasını teşkil eden sekiz nâhiyeden biri idi. Bu nâhiyede 983 (1575-1576) Tarihinden 17 köy ve 14 ekinlik vardı. Meskûr tarihte oradaki başlıca köy ve ekinlikler şunlardır:"Akpınar,Davul-Bazlu,Kavak,Oluğ Uzun,Eymirek (?),Kara Su,Kestî Hisarı, Göklek (yahut Gegelek), Muhtesib Sultan Seküsü,Karaca Öz,Pazarcık,Kara Ağaç (diğer adı :Üç Kara Ağaç),İncü Alan,Düşük Kavak ,Şölen (?),Sincanlu, Kesri,Yiğit Meşhedi,Çiftlik (Alicüklü),Tezekçi(Terekçi), Kızıca Köy,Çanlu,Karaca Virân ,Kara Pınar,Göğnük Virânı,Alaca Kilise,Kara Mağra (Ekinlik), Saru Hacı ,Tutak
".89 (1454-1455) yılında asıl (Nefs-i) Kara Hisar-ı Bahrenşah'ta 36,890 (1485)' da 45,926 (1519-1520)' da 57,983 (1575-1576) tarihinde 170 vergi nüfusu vardı. Tutak köyüne bağlı kışlak ekinliğinde Ulu Yörük Çullar (Ca'ungar) topluluğundan ve Türkmenlerden bazı aileler çiftçilik yapmakta ve bu ekinlik Dulkadrlı Şeh Süvar oğlu Ali Beğ 'in tasarrufunda bulunmakta idi. Ali Şîr'e gelince,köyde onun için inşa edilmiş bir zaviye'ye ait 714 (1314) tarihli bir vakfiyenin sureti vardır. Buna göre Ali Şîr XIII.yüz yılın ikinci yarısı ile XIV.yüz yılın başlarında yaşamıştır.
Tahrir defterlerine göle asıl Kara Hisar'da Enbiya Ali adlı diğer bir Din adamına ait de bir zâviye varsa da bunun hakkında hiç bir bilgiye sahip değiliz. Kara Hisar-ı Behramşah adını,idari bir bölge olarak XIX.yy.ikinci yarısına kadar devam ettirmiştir. Nâhiye muhtemelen XVIII.yy sonlarında veya XIX.yy başlarında Boz Ok sancağına bağlanmıştır. XIX.asrın sonlarında yapılan idari değişiklikler neticesinde bu isim ortadan kalkmış ve nâhiyenin merkezine de Müşâllim adı verilmiştir.

Kara Hisar'ın ad aldığı Behramşah'a gelince,Selçuklu tarihinde bu adda üç veya iki emir görülmektedir.Biri İzzettin Keykâvus'un (1211-1220) büyük emîrlerinden Emir-i Meclis Mübarizettin Behramşah olup kendisi aynı zamanda Sivas valisi idi. Adı geçen Selçuklu emiri 1216 da Ermeni kralı ile yapılan savaşta yararlık göstermiş ise de,1218 yılında Eyyubiler'e karşı girişilen sefer,onun hatası yüzünden başarısızlığa uğramıştır.1220 de Selçuklu tahtına geçen Alâddin Keykubat hâkimiyeti için tehlikeli gördüğü büyük emîrleri cezalandırırken Mübarizettin Behramşah'ı da Zamantı Kalesi'ne attırmıştır. Kendisinin çok geçmeden orada öldürüldüğünden şüphe edilmez.

Mübarizettin Behramşah ile çağdaş bir emîr de Necmettin Behramşah'ın Candar idi. Ancak 1240 Yılında Babailer'in üzerine yürüyen Selçuklu ordusunun öncü kuvveti kumandanlarından Behramşah-ı Candar'ın aynı emîr olduğunda tereddüt edilebilir. Tereddüte zebel zaman farkı değil,bu sonuncusunun ikinci derecede emirler arasında gösterilmesidir. Buna sonuncunun Necmettin lâkabını taşımamasıda ilave edilebilir. Kalenin bu Behramşahlar'dan birinin adını taşımış olduğu şüphesizdir.

Bazı parçalarda kaybolmuş ve bazı yerleri aşınmış olan kale kitâbesi bu hususta bize faydalı olmuyor. Eğer kitabenin II.Gıyaseddin keykavuz zamanına (1237-1246) ait olduğu hakkındaki P.Wittek'in görüşü doğru ise, kale'nin adının Babailer isyanı dolayısı ile adı geçen Berhamşah-ı Candar'dan almışolduğnu kabul etmek daha isabetli olur.Köy görülmeye değer tarihi ve doğal güzelliklere sahip olup organik besinlerden rahatlıkla bulabilirsiniz.
 
KARAHİSAR BEHRAMŞAH KALESİ
 
Karahisar Behramşah Kalesi Akdağmadeni Yozgat

Karahisar-Behramşah kalesi Muş Ali köyünde,Köyün kuzey doğusunda bulunan bir tepe üzerinde kurulmuş bir kaledir. Gıyasettin Keykavuz zamanında (1237-1246) emirlerinden Necmet-din Behramşah-ı Candar'a ait olan bu kale tahminen XIII.yüz yılın ilk yarısında yapılmıştır. Kalenin bir çok kısmı yıkık ve haraptır. Sadece batı ve güney duvarları ayaktadır. Doğu kısmı daha sarp ve kayalıktır. Yüksek kale duvarları molos taş, üzeri kesme taş kaplamadır. İşte ise bu taş kaplama, taş dizileri tuğla gibi çaprazlama dizilerle sıralanarak, zikzak duvar örgüsünü oluşturmuştur. Batı ve kuzey dış duvarlar da, uzun dikdörtgen ,üç ufak burç vardır. Kalenin kaç giriş kapısı olduğu bilinmemektedir.

Yalnız kuzey yönüne köylülerin demir kapı dedikleri büyük bir açıklık ile batıda kemer dizilerinin dahi belli olduğu küçük bir açıklık vardır. Çok tahrip olmasına rağmen planı çıkartılabilecek şekilde ayakta durmaktadır.

 A L İ Ş İ R Z A V İ Y E S İ

Alişir Zaviyesi Muşali Köyü Akdağmadeni Yozgat

MuşAli köyün dedir. Zaviye kalenin güney tarafına rastlayan aşağı kısmında yer alır. Kırma çatılı dikdörtgen planlı büyük bir ev görünümünde molos taş bir yapıdır. Zaviye,Ali şir tarafından yaptırılmıştır. Ali şir XIII.yy ikinci yarısı ile 14.yy başlarında yaşamıştır. Birçok onarımlar sonucu zaviye,özelliğini tamamen kaybetmiştir. Son cemaat yerinden hareme giriş kapısın üzerinde yer alan ,gelişigüzel yazılmış H.1192/ M 1778 tarihi bize yapının büyük bir onarım geçirdiğini,belki de kuzey -batı köşesinde bulunan minarenin de bir onarım geçirdiği belli olmaktadır. Yeni avlu ortasında kurulan bu yapıya,dikdörtgen bir kapıdan son cemaat yerine girilir.Harem dikdörtgen planla,düz tabanlıdır. Yapı içinde ve dışında herhangi bir süsleme unsuruyla karşılaşılmaz. Mihrap ,yarım yuvarlak bir niş şeklindedir. Minber yeniden yapılmıştır.

A L İ Ç E L E B İ T Ü R B E S İ

Ali Çelebi Türbesi Muşali Köyü Akdağmadeni Yozgat

Muş Ali köyündedir. Köyün kuzeyinde her tarafa hakim bir tepe üzerinde kale (Muşallim Kalesi) ile batı eteğinde kurulmuş iki türbe bulunmaktadır. Bu türbelerden kaleye yakın(yukarıda) olanı ,Ali Çelebi,aşağıda olanı Mahmut Çelebi türbesidir. Ali Çelebi türbesi ,diktörtgen planlı,baldöken tarzında türbeler "grubuna giren bu türbe kare planlıdır. "L" ayaklar arasındaki üç sivri kemere ve duvara pandantifle oturan ufak kubbeli bir yapıdır. Pek muntazam olmayan beyaz ve kahverengi kesme taşın kullanıldığı "L" ayaklarda ağaç hatırlara ve devşirme malzemeye rastlanır. Örülü olan kuzey duvarında devşirme malzeme daha çok kullanılmış ve duvar yönünde bir hareketlilik sağlamıştır.


Türbe içinde (İçindeki kırık) ve dışında bir mezar taşı vardır. Bunlar üzerindeki kitabeleri Paul Wittek şöyle okumuştur. "Yukarıdaki türbede 871/1466-67 tarihlerinden başka bir mezar taşından made adı geçen Mahmut'un babasının mezar taşı vardır. Buda Hıristiyan mezar taşı şeklindedir. Bunun kapağının her iki tarafın da 112.sure ile kelime-i şahadet yazılıdır. Mezarın uzunlamasına olan her iki tarafında Ali Bin Muşallim Nusret adı ve ölüm tarihi olarak ta Recep ayı başları yani onuna kadar olan günlerden birisi 875/24.11.1470:2.1.1471 yazılıdır."Bu mezar taşları üzerindeki kitabelere göre türbe 871/1466 veya 875/1471 tarihleri arasında yapılmış olmalıdır. İçersinde el yazması kitap ve sayfalarına ve röliklere rastlanan kare planlı , beşik tonozla örtülü esas mezar odası toprakla altında kalmıştır. Eğer mezar odasının beşik tonoz kısmı kırık olmasa idi,buranın varlığından söz etmek imkansızdı. Yapı içerisinde ve dışında herhangi bir süsleme unsuruna rastlamaz. Sadece devşirme malzemenin kullanılış biçimi yapı dışında bir hareketlilik sağlamıştır.

 MAHMUT Ç E L E B İ T Ü R B E S İ

Mahmut Çelebi Türbesi Muşali Köyü Akdağmadeni Yozgat
Muş Ali köyündedir. Muşallim (Çalışkan) kalesinin batı eteğindeki aşağıda kalan ova kubbesi Yıkık türbedir. Yukarısındaki Muşallim oğlu Çelebi türbesinden pek farklı bir yanı yoktur. Yalnız bu yapıda devşirme malzeme çok kullanılmış ve ebatları bakımından da diğer yapılardan daha büyüktür. Ali Çelebi türbesinde olduğu gibi kuzey tarafı kapatılmış üç sivri kemerden doğudaki sivri kemer kavisi kalmıştır.Kubbesi de üst kısmı yıkılmıştır. Köşelerde pandantif izlere rastlanır.Türbe içindeki kırık mezar taşı üzerindeki yazıyı Paul Wittek şöyle okumuştur. "882/9.X :7 .X1.1477 Tarihli bu mezar taşı mevcuttur. Bu bir Hıristiyan mezar taşı şeklindedir. Bunun üzerinde ve yanlarında müstakil bir yazı zamiri görülür.

Bunlardan ikisi üzerinde Kuran-ı Kerimin 112. sayfalarıdır. Büyük Emir Ali Çelebinin oğlu Mahmut Çelebi Recep 882 "bu ki haberlere göre türbe 882 / 1477 tarihinde yapıldığı söylenebilir. Bu yapı Muşallim'in torunu,Ali Çelebi'nin oğlu Mahmut Çelebiye aittir. Kare planlı, yıkılmış olan esas mezar odasının üzeri ardıç ağaçları ile kapatılmıştır. Yapı dışında devşirme malzemelerin kusursuz olarak ta kullanıldığı hissi sezilmektedir.

 


Ana sayfaÖzgeçmiş | Eserlerim | Deneyimlerim | Nasıl gidilir?

Erhan Özkan © 2015. www.erhanozkan.com
Sitede yer alan tüm içeriğin her hakkı saklıdır. Akdağmadeni ile ilgili yazı ve görseller İzinsiz kullanılamaz.